12 Mart 2010 Cuma
Atatürk ve Güneş Dil Teorisi
8 Mart 2010 Pazartesi
Ben Atatürk'ü Özlüyorum
Atatürk ölmedi yüreğimde yaşıyor uygarlık savaşında bayrağı o taşıyor.Her gücü o aşıyor. Türklüğe güç veren devrimler senin, yurduma çizdiğin aydın yol senin... diye devam eden şiir geliyor aklıma bu günlerde. Evet uygarlık savaşımızda bayrağı bir tek Atatürk taşıdı her gücü bir tek o aştı ve Türklüğe güç veren devrimleri bir tek o yaptı.
Şimdi bu günleri gördükçe ben Atatürk'ü özlüyorum.
Sen binbir zorlukla bu vatanı kurarken şimdi bu vatanı yabancılara peşkeş çektikleri için seni özlüyorum.
Sen olmayan parayla fabrikalar açıp şimdi babalar gibi sattıkları için seni özlüyorum.
Sen devlete isyan eden hainlerin devlet kurma hayalleri mezara gömerken şimdi valilerin teröristleri çiçeklerle karşılamasından dolayı seni özlüyorum.
Sen 16 kere isyan çıkaran hainleri anında tepelerken şimdi isyan çıkaranların 25 seneden beri devleti sömürdüğü için seni özlüyorum
Sen en büyük iftiharım Türk olarak yaratılmam derken şimdi Türk'üm deyince ırkçı olduğum için seni özlüyorum.
Sen Kubilay için Menemen'i haritadan silin emrini verirken şimdi Kubilay'ı öldürenlerin torunu bizi yönettiği için seni özlüyorum
Sen Türklüğü şereflendiren Ulusal bir devlet kurup şimdi Osmanlı hayalleri peşinde koşanların bizi ezmek için tepemize çıktıkları için seni özlüyorum
Sen laiklik ilkesiyle Tanrı'nın serbest bıraktığı din ve vicdan özgürlüğünü serbest bırakırken şimdi laikim dediğimde dışlandığım içim seni özlüyorum
Senin yönetiminde çarşaflıların Arabistan hayalleri peşinde olanları tepelerken şimdi ülkeyi mollalar sardığı için seni özlüyorum
Evet Atam seni özlüyorum Türk olarak yaşamamı engelledikleri için.
Ziya Gökalp'ın dediği gibi ;
Durma düşman durma, gücünü artır,
Türklüğün başına hakaret yağdır.
Uyuyan bir kavme bu felaket azdır,
Vur eski kölesi utandır onu,
Bırakma uyusun, uyandır onu!..
Daha kuvvetli vur düşman daha kuvvetli vur ki ; Türkler yeni Mustafa Kemal çıkarsın yeni Mustafa Kemal'ler Türklüğe şeref katsın tüm dünyayı titretsin
7 Mart 2010 Pazar
Ya İstiklal Ya Ölüm
YA İSTİKLAL YA ÖLÜM
Türkçü Akımın Beyni ; Ziya Gökalp
Mehmet Ziya Gökalp 23 Mart 1876-25 Ekim 1924 yılları arasında yaşamış Türkçülüğün babası bilimci, yazar, şair ve siyasetçidir.Ayrıca TBMM'de Milletvekilliği yapmıştır.
Ziya Gökalp 23 Mart 1876'da yerel bir gazetede çalışan memur Çermikli Tevfik Bey'in oğlu olarak Diyarbakır Çermik'te doğdu.
Ziya Gökalp, eğitimine doğduğu yer olan Diyarbakır’da başladı. Amcasından geleneksel İslam ilimlerini öğrendi. 18 yaşında intihara teşebbüs etti.
Direkt yüreğine sıktığı kurşuna rağmen, kendisiyle ilgilenen doktorun çabaları sayesinde ölmedi
1896'da İstanbul'a giden Gökalp, ilk önce Baytar Mektebi'ne kaydını yaptırdı.Buradaki öğrenimi sırasında İbrahim Temo ve İshak Sükuti ile görüştü.Jön Türklerden etkilendi..İttihak ve Terakki Cemiyeti'ne katıldı.Muhalif eylemleri nedeniyle 1898'de tutuklandı.Bir sene hapis yattı ve serbest bırakıldı.
1900'de Diyarbakır'a sürgün gönderildi.1908' kadar küçük memuriyetlikler yaptı.
1910'da kurulmasında öncülük yaptığı İttihat Terakki İdadisi'nde sosyoloji dersleri verdi. Bir yandan da "Genç Kalemler" dergisini çıkardı. 1912'de Ergani/Maden (Diyar-ı Bekir) mebusu olarak Meclis-i Mebusan'a seçildi, İstanbul'a taşındı. Türk Ocağı'nın kurucuları arasında yer aldı. Derneğin yayın organı "Türk Yurdu" başta olmak üzere Halka Doğru, İslam Mecmuası, Milli Tetebbular Mecmuası, İktisadiyat Mecmuası, İçtimaiyat Mecmuası, Yeni Mecmua'da yazılar yazdı. Bir yandan da Darülfünun-u Osmani'de (bugünkü İstanbul Üniversitesi) sosyoloji dersleri verdi.
1.Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin yenilmesinden sonra tüm görevlerinden alındı. Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili işgal mahkemesi tarafından yargılandı. Mahkeme sürecinde soykırım iddialarını kesinlikle reddetmiş ve Mukatele(Karşılıklı öldürme) tezini savunmuştur.1919'da İngilizler tarafından Malta Adası'na sürgüne gönderildi. Burada kaldığı dönemde ailesiyle yaptığı mektuplaşmalar daha sonra Malta Mektupları adıyla kitaplaştırılmıştır. Ve bu kitap Malta sürgünlerinin orada geçirdikleri hayat şartlarıyla ilgili elimizdeki yegane eserdir. 2 yıllık sürgün döneminden sonra Diyarbakır'a gitti, Küçük Mecmua'yı çıkardı. 1923'te Maarif Vekaleti Telif ve Tercüme Heyeti Başkanlığı'na atandı, Ankara'ya gitti. Aynı yıl İkinci Dönem Türkiye Büyük Millet meclisi'ne Atatürk tarafından Diyarbakır milletvekili olarak seçildi. 1924'te kısa süren bir hastalığın ardından İstanbul'da hayatını kaybetti. .
Sözleri;
-''İmam-ı Azam hazretleri, hatta, namazdaki surelerin bile milli dilde okunmasının dince sakıncalı olmadığını söylemişlerdir. Çünkü ibadetten alınacak dini heyecan ancak okunan duaların tamamen anlaşılmasına bağlıdır.''
-Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.Köylü anlar manasını namazdaki duanınBir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunurKüçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nınEy Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."
-"Türkçülük, siyasi bir parti değildir. Bir bilim, felsefe, sanat okuludur; başka bir deyişle, bir kültür çabası ve yenileşme yoludur."
-Ülkemizde Türkçülük akımı doğar doğmaz, feminizm (kadın hakları savunuculuğu) akımı da birlikte doğdu. Türkçüler'in hem halkçı, hem de kadından yana olmaları, yalnız bu yüzyılın, bu iki ülküye değer vermesinden ötürü değildir; eski Türk hayatında demokrasi ile feminizmin iki önemli ilke olması da bu konularda büyük bir rol oynamıştır.
-Ey Türk; Bayram kutlamayı hak ettiğin günlere erişmen, "Türk'ün tam bağımsız cumhuriyeti"ne kavuşman dileğiyle, her şeye rağmen CUMHURİYET BAYRAMIN KUTLU OLSUN!
-Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan,Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir; TURAN...
-Durma düşman durma, gücünü artır,Türklüğün başına hakaret yağdır.Uyuyan bir kavme bu felaket azdır,Vur eski kölesi utandır onu,Bırakma uyusun, uyandır onu!..
-Türklüğün vicdanı bir, dini bir, vatanı bir.Fakat hepsi ayrılır, olmazsa lisanı bir...
-Turan, Türkçe konuşan Yakut, Kırgız, Özbek, Kazak, Kıpçak (Tatar), Oğuz gibi Türk şubelerini kapsayan Büyük Türkistan'dır. Bütün Oğuzlar "Türk" adı ile birleşebilir. Yalnız, Kazaklar aynı kültürler vücuda getirirlerse, o zaman müşterek unvan ihtiyacı olacak, işte bu müşterek unvan Turan kelimesidir
Eserleri;
Kızıl Elma (1914)
Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak (1918)
Yeni Hayat (1918)
Altın Işık (1923)
Türk Töresi (1923)
Doğru Yol (1923)
Türkçülüğün Esasları (1923)
Türk Medeniyet Tarihi (1926, ölümünden sonra)
Ayın Makalesi ; Necdet Sançar'ın Kaleminden Atatürkçülük
Atatürk ve Laiklik Anlayışı
6 Mart 2010 Cumartesi
Türkçülük Nedir ? Atatürk Türkçü müydü ?
Ancak Türkçülük sadece Turan'la sınırlı değildir.
Türkçülük fikri 1905 Rusya'da ki devrimden sonra Azerbaycanlı aydınlar tarafından ortaya atılan bir görüştür..Osmanlı Devletinde ise II.Meşrutiyet ile Ziya Gökalp'ın başını çektiği Turancı görüşler egemen olmuştur.Enver Paşa ise karışıklıklar içerisindeki Rusya'da Turan fikrini canlandırmaya çalışırken ölmüştür.
Turancı düşüncenin tanınmış önderi Ziya Gökalp 1923'te Ankara'da Matbuat Müdürlüğü tarafından yayımlanan Türkçülüğün Esasları adlı eserinde Turancılığı "uzak mefkûre" ilan ederek, Türkiye devletinin kuruluşunu esas alan yeni bir Türkçülük tanımı getiriyordu. Gökalp bu eserinin basımından iki ay sonra Mustafa Kemal tarafından milletvekili adayı göstirildi.
Dünya Atatürk'e Hayran
Irkçı Adolf Hitler'den,, Komunist Lenin'e , Emperyalist Amerika ve onlarca devlet başkanının Atatürk'e hayran duydukları o sözler ;
1-Nazi Almanyasının lideri Adolf Hitler ;
* Bütün enerjimi Atatürk'ten alıyorum.O'nun hayatı bizim feyizli ışığımızdır.
* Benim ustam Il-Duce'dir, ama onun ustası da Mustafa Kemal'dir.
* Mustafa Kemal'in ilk oğrencisi Mussolini,ikinci öğrencisi de benimdir.
* Mustafa Kemal ; bir millet, bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini ispat eden adamdır
2-Fransa Başbakanı Aristide Briand ;
* Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması'nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve Onun tüm askerleri burada olsalardı teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.
3-ABD Başkanı John F. Kennedy ;
* Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan etmesi ve o zamandan beri koruması, Atatürk' ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye' de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.
4-ABD Başkanı Franklin Roosevelt ;
* Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır."Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.
5-Pakistan Cumhurbaşkanı Eyüp Han ;
* Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da, Onu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever.
6-Fransız Başbakanı Edouard Daladier ;
* Fransa, kendisine pek çok dostluk belirtileri göstermiş olan bu büyük adamın anısını daima canlı tutacaktır.
7- Fransa Meclis Başkanı Edouard Herriot ;
* Atatürk'ün askerlik tarafına hayret etmiyorum. Her meslekte deha sahibi insanlar vardır, buna şaşılmaz. Fakat İsviçre Medeni Kanununu kabul etmek ve Türkiye'de yürürlüğe koymak! Bu âdeta dehanın da üstünde bir şey, hukuktan anlayan ve insan haklarına inanan biri sıfatıyla söylüyorum. İşte buna hayranım!
8-İsrail Başbakanı Ben Gurion ;
* Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılapçı olmuştur.
9-Lübnan Başbakanı Kerema ;
* Büyük adamlar, kuşaklarının başındadır. Türk Milleti'nin başındaki büyük ve dahi Atatürk, politika ve savaş alanlarında yılmayan büyük ve yurtsever bir insandı.
10- Sovyet Rusyasının Başbakanı Kalinin ;
* Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti'nin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.
11-Yunanistan Başbakanı General Metaksas ;
* Atatürk yalnız Türk tarihinin büyük bir siması değil, aynı zamanda bir büyük barış adamıdır. O'nun yeni Türkiye'yi yaratan eseri, yüzyıllara intikal eden bir anıt olarak kalacaktır
12- Sovyet Rusyasının Lideri Lenin ;
* Mustafa Kemal sosyalist değil, fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici ve iyi düşünceli, akıllı bir lider. Mustafa Kemal, soygunculara karşı bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranı ile birlikte alt edeceğine inanıyorum.
13- Çin Lideri Mao ; *
Ben Çin'in Atatürk'üyüm
14-Küba Devlet Adamı Fidel Castro ;
* Ben de devrim gerçekleştirdim. Ama Atatürkün yaptıklarını yapamazdım. Türkler sağdan sola doğru yazarken Harf Devrimi ile tam tersi yönde yazmaya başladı. Kıyafet Devrimi ve Medeni Kanunla kadınlara getirilen statü çok önemliydi. Ona ve devrimlerine hayranım. Kendinize başka bir önder aramayın.
15-İngiliz Generali Sir Charles Townshend ;
* Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yatım. Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal'de büyük bir ruh kudretinin esrarı var.
16-Macar Meclis Başkanı Gyula Kornis ;
* Türkler O'na çok haklı olarak Atatürk dediler ve kendilerini baba tanıdılar. Gerçekten de O, ulusunu seven ve ulusu için didinen bir baba olmuş ve yurdunu çok az bir zamanda verimli, yaratıcı bir gelişmeye yöneltmiştir.
17-Arjantinli Diplomat Jorge Blanco Villatta ;
* Atatürk, yalnızca tüm zamanların en iyi komutanlarından biri değil, aynı zamanda siyaset kuramının büyük filozoflarından biridir.
18- Rus Edebiyatçı Radi Fiş ;
* Bana göre Atatürk’ün devlet adamı olarak büyüklüğü yalnız yaptığı devrimlerden ileri gelmiyor. O’nun uzak görüşlülüğü var. Solda ve sağda aşırılığı kesti ve onlarla savaştı. Komünistlerle faşistleri aynı hapislere doldurdu. Bu büyük bir meziyettir. Çünkü böylece normal bir devleti kurmayı başardı. Bu çok mühim.
Ayın Atatürkçüsü; Atatürk'ün En Yakın Arkadaşlarından Mahmut Esat Bozkurt
Atatürk'ün Gizlenen Araştırması ; Kayıp Kıta Mu
Atatürk ve Türkçe Ezan
Günümüzde Türkçe ezan yasak olmamasına rağmen camilerde okunmamaktadır..
Ziya Gökalp'ın dediği gibi ;
Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."
Türk ülkesinde Türkçe ezana hasretiz..Dünyanın her ülkesinde her millet kendi dilinde ibadet yaparken bizim Arap emperyalizmine bu kadar boyun eğmemiz çok acıdır..
Türkçe Ezan ;
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Tanrı uludur
Şüphesiz bilirim ve bildiririm :
Tanrı’dan başka yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim ve bildiririm :
Tanrı’dan başka yoktur tapacak
Şüphesiz bilirim, bildiririm:
Tanrı’nın elçisidir Muhammed
Şüphesiz bilirim, bildiririm:
Tanrı’nın elçisidir Muhammed
Haydi namaza, haydi namaza
Haydi felaha, haydi felaha
(Namaz uykudan hayırlıdır)
Tanrı uludur,
Tanrı uludur
Tanrı’dan başka yoktur tapacak
Yıldırımlar Yaratan Bir Irkın Ahvadıyız
Türk Çoçuğu ecdadını tanıdıkça büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır
Evet Türk Çoçuğu ecdadını tanıdıkça büyük işler yapacaktır ancak Türk Çoçuğu ecdadını bilmiyor maalesef ve büyük işler yapamıyor..
Anadolu'ya tekrar girip Türk yurdu yaptıktan sonra Türklük bilinci Müslüman bilinci almış ve bu benimseme 17.yy da Osmanlıyı eritmeye 19.yy dan itibarende tüketmiştir..
20yy. da ise Türkler adeta enkaz altında kalmıştı..İşgal kuvvetleri Türkleri yok etmeye geldiğinde Ulu Önder Atatürk hem onlarca düşmanı yok ederek hemde İmparatorluktan Ulusal bir devlet anlayışına ve din tüccarlarının cirit attığı bir devletten Laik modern bir devlet yapmıştır ve isminide Türk'ün sahip olduğu Türkiye Cumhuriyeti koymuştur.
Şu anda yaşadığımız dönemde Türk'ün ülkesinde 3 oluşum vardır ve bunlar adeta Türkleri sömürmektedir ve sömürge anlayışlarınıda din, Atatürk ve milliyetçilik üzerinden yapmaktadırlar..Ne yazık ki bu anlayışları benimserken kendi ideolojilerini yansıtarak adeta benimsedikleri anlayışlara ihanet etmedirler..
Dedik ya Tek yol Atatürk yoludur diye Atatürkçülük üzerinden İnönü'cülük oynayarak din üzerinden siyaset yaparak veya milli duygulara üzerinden Arap milliyetçiliği yaparak değil
Esas konu ise Atatürk'ü tanımaktır..Lenin'inde dediği gibi Atatürk bir sosyalist değildi Atatürk bir faşistde değildi Atatürk dinsizde ( karalamak için söylenen bir ifadedir ) değildi.
Atatürk doğrudan doğruya Türk Milliyetçisi yani Türkçüydü.
Evet Atam seni anlıyoruz seni tanıyoruz ve kendimizde büyük işler yapmak için kuvvet bulacağız.
Dediğin gibi Atam Bir Türk dünyaya bedeldir ve son bir Türk kalana kadar Türkiye Türklerindir..
İşte biz bundan gurur duyuyoruz ve seni tanıdıkça kendimizde büyük işler yapmak için kudret buluyoruz
Evet biz Mustafa Kemal'in askerleri çok şanslıyız
Çünkü Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahvadıyız.
Türk Irkı Sağolsun...
5 Mart 2010 Cuma
Geldikleri Gibi Gidenler Yeni Sevr'le Tekrar Geldiler
Ulu Önder Atatürk 10. Yıl Nutku
Türk Milleti!
Kurtuluş savaşına başladığımızın 15'inci yılındayız. Bugün cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır.
Kutlu olsun!
Bu anda büyük Türk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.
Yurttaşlarım!
Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bundaki muvaffakiyeti Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimkarane yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla kafi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.
Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek millî ülkümüzdür. Türk milletine çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün beşeriyete hakikî huzurun temini yolunda, kendine düşen medenî vazifeyi yapmakta muvaffak kılacaktır.
Büyük Türk Milleti,
On beş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vaat eden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, millî ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu, bütün medenî alem, az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafıyla, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.
Türk Milleti!
Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.
Ne mutlu Türk'üm diyene!
Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1933, Ankara